Rusya Ukrayna Savaşı Türkiye’ye Ne Getirir?

Son yıllarda yaşadığımız insan odaklı birçok süreç şahsım olarak hayatımda hiç yaşamadığım önemli gelişmeler ile dolu. Hani bir söz vardır ya “Hayatta inanmam” diye… Evet gerçekten de öyle bir süreç, asla inanılabilir veya önceden tahmin edilebilir değil!

Ne sağlığımız hakkında bulunduğumuz sürecin ne olduğunu biliyoruz ne de ekonomik göstergelerin… Çünkü hepsini ilk defa yaşıyoruz. Rahmetli babam anlatırdı “Biz zamanında karne ile ekmek alıyorduk” diye… Şimdi karne ile ekmek alsak, “Babamız söylemişti” derdik ama oda değil… Peki neyi, nasıl anlatacağız ve anlayacağız? Değilse gerçekten bir evrim mi geçiriyoruz? Hastalık pandemi geldi, şimdi kendi kendine geri gidiyor. Başlangıç noktası ilk olarak en düşük etkilenen ülke olmuştuk, şimdi tüm dünyada biterken orada en yüksek oranlara ulaşması öngörülebilir, tahmin edilebilir bir süreç midir? Hepimiz biliyoruz ki ekonomik olarak da bu süreç aynı… Öngörülebilir, tahmin edilebilir, ölçülebilir bir süreç asla değildir.

Bir taraftan yaşanan süreçte, daha önce sizlere aktardığım Çin Amerika, ambargo süreçleri sektörümüzü üretim tarafında olumlu etkilerken, diğer taraftan hammadde tedarik güçlükleri, girdi fiyat artışları, enflasyon, enerji, petrol fiyatlarındaki artışlar bu iş yoğunluğunda gidişatı olumsuz etkilemiştir. Alüminyum dünyada gördüğü en yüksek değerlerine ulaşmış, yabancı paralar durdurulamaz hızla aşağı ve yukarı değer hareketleri yapmıştır. Gelinen ve bundan sonraki yaşanacak süreçte neyi öngörmek mümkün? Burada aslında bir önerge işi tam olarak açıklıyor: “Talep edilen olmak gerekiyor, talep eden olmak değil!” Biz dünyada talep eden ülkeyiz. Sürekli bir şeyleri dünya pazarından talep ediyoruz buna bağlı olarak da ithalat bağımlısı pozisyonumuz maalesef değişmiyor. Sonrası hepimizin bildiği cari açık ve buna bağlı enflasyon vs.… Peki var mı bir çıkış noktası öngörülen? Bana göre yakın tarihte yok! Önce aranan talep gören ürünlerimiz, markalarımız oluşmalı. Gerisi hep bundan sonraki süreç. Zaten markası oluşan ülke talep edenden pozisyonundan edilene eviriliyor. İşte o nokta kırılma noktası. Savunma sanayi örneği çok önemli bu aşamada. Önce kendimize lazım olan talep içerisinde olduğumuz ürünleri, biraz da “mecburiyetten” üretmek durumunda kaldık. Şimdi bu çalışmalar çeşitli markalar yaratmaya başladı. Sonuç ortada, dönüp dünyaya satan, sunan haline gelmeye başladık.

Rusya Ukrayna savaşı Türkiye’ye ne getirir? Şimdinin önemli sorusu bu... Ne olur bu sürecin sonunda? İki ihtimalde çok yüksek, her şey eskisi gibi olur ihtimali hiç yok. Diğer ihtimaller arasında olan kötü ve iyi sonuçları elde etmek ise tamamen bir yönetim başarısı ve başarısızlığıdır. Coğrafi olarak baktığınızda netice batısı ve güney batısı tarafından ambargoya muhatap edilmiş bir lokasyon, en doğusu zaten yok, tek çıkış istikameti güney batı ve güney istikametleri…Yani Türkiye ve Gürcistan üzerinden Uzakdoğu lokasyonu. Birkaç ihtimal var değerlendirilebilecek; Rus iş insanları yatırılmalarını buraya kaydırabilir, Rusya da üretilen ürünler bizim üzerimizden lojistik ve pazarlama yapılabilir. Diğer kapılar kapalı olacağından önceden güçlü olan tekstil gibi sektörler tekrar gündeme gelebilir. Tarım ürünlerinin karşılıklı ticaret hacmi çok yüksek noktalara gelebilir. Güneyimizde Rusya nın hâkim olduğu noktalarda daha başarılı bir süreç askeri olarak yönetilebilir. Rusya dolar dışında ticaret yapacak ise bu TL- ruble alışverişinin Türkiye üzerinden diğer konverte para birimlerine dönmesi kapısı açılabilir. Yani her şekilde Rusya’nın yolu bize çıkıyor. Tabi bu Rusya karşıtı blok izin verirse veya ne kadar izin verirse ile sınırlı! Diğer halde ise Ukrayna çıkıyor sahneye. Avrupa’ya dönerek bu süreçte Türkiye ile tamamen ilişkileri kesebilir, Türkiye’ye sarılabilir önemli iş birliklerine gidebilir. Özellikle inşaat, savunma, toprak mahsulleri konularında önemli işler çıkabilir. Benim düşüncem iyi yönetilir ise Rusya ile harekete etmek çok daha efektif; ancak unutulmamalı ki şu anda çıkan savaş zaten Rus aleyhtarlık nedeni ile çıkmış değil, NATO tavizleri yüzünden çıkmış olarak görülüyor ve Türkiye de bir NATO ülkesi. Yani gelecekte Rusya’nın tavrı ne olur? Kim bilebilir? Elbette biraz gülümseyerek yazıyorum bunu, Rusya Ukrayna ile Türkiye’nin askeri gücünü bilecek kadar da akıllıdır diyorum. Sonuçta yönetenler buradan bizi bakalım nasıl çıkaracaklar, açıkçası bende çok merak ediyorum.

Sizlere yorumsuz olarak bazı istatistiksel bilgiler sunuyorum, umarım bu süreçte işinize yarar sizlere ışık tutar bu veriler.

celalettin kirboz a76

Powered by OrdaSoft!