Yunan Adaları’nı Gezmek İçin Değil, İş Yapmak İçin Yeşil Pasaport
Türkiye’nin uluslararası ticaret ve işbirliği alanındaki potansiyelini daha iyi kullanmak ve işletmelerimizi küresel pazarda daha rekabetçi bir konuma getirmek için dikkate alınması gereken bir konu var; “Yeşil Pasaport.
” Yeşil pasaport, özel statülere sahip kişilere verilen bir pasaport türüdür ve genellikle devlet görevlileri, diplomatlar ve belirli meslek gruplarına tahsis edilir. Ancak, bu yazıda odaklanacağımız nokta, sanayici, esnaf, tüccar, sanayi ve ticaret odası çalışanlarının uluslararası projelerdeki önemi ve işlerini daha verimli bir şekilde yapabilmeleri için vize probleminin çözülmesi gerekliliğidir.
Sanayi ve ticaret odaları, iş piyasasında ağlarını geliştirerek, firmaların rekabet gücünü artıran uluslararası projeler aracılığıyla önemli bir rol oynamaktadır. Bu projeler, işletmelerin uluslararası işbirliği fırsatlarını keşfetmelerine ve küresel pazarda daha etkin bir şekilde yer almalarına yardımcı olmaktadır. Ancak, bu projeleri geliştiren ve yürüten sanayi ve ticaret odası çalışanları, vize almak konusunda sıkıntılar yaşamaktadır. Öte yandan, proje ortakları daha rahat bir şekilde faaliyetlerde bulunabilmekte ve işbirliği yapabilmektedir. Bu durum, sanayi ve ticaret odası çalışanlarının uluslararası projelerde dezavantajlı bir konuma düşmesine ve işlerini etkin bir şekilde yapmalarının engellemesine neden olmaktadır. Dolayısıyla, bu çalışanlara yeşil pasaport verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Yeşil pasaportun sanayi ve ticaret odası çalışanlarına verilmesi, onların uluslararası projelerde daha etkin bir şekilde yer alabilmelerini ve işlerini daha verimli bir şekilde yapabilmelerini sağlayacaktır. Bu sayede, işletmelerin uluslararası işbirliği yapabilecekleri etkinliklere katılma, fuarlara, konferanslara veya ticaret heyetlerine katılma gibi faaliyetlerde bulunma imkânları artacaktır. Ayrıca, sanayi ve ticaret odaları, işletmelere uluslararası pazarlara giriş konusunda da hizmetler sunmaktadır. Bu hizmetler işletmelerin dış ticaret süreçlerini daha etkin bir şekilde yönetmelerine yardımcı olurken, uluslararası pazarda rekabetçi bir konuma gelmelerini ve ihracat/ithalat faaliyetlerini başarılı bir şekilde gerçekleştirmelerini sağlamaktadır.
Yabancı firmalar ülkemize kolaylıkla girerek ürünlerinin pazarlama ve satış işlemlerini yapabiliyorken, ülkemizde ve diğer ülkelerde yer alan fuarlara katılım sağlayarak hiçbir sorunla karşılaşmazken, Türkiye’de esnaf, tüccar ve sanayici, aynı imkânlara sahip değil. Esnaf ve sanayicimiz, yurt dışında faaliyet göstermek için vize başvurusu yapmak zorunda. Son dönemde yapılan başvurular, gerekçe gösterilmeden reddediliyor. Türk esnaf, tüccar ve sanayicilerin yurt dışı fırsat ve olanaklardan sonuna kadar yaralanmasını sağlayarak, küresel pazarda da faaliyet göstermeleri için teşvik etmeliyiz.
Bu teşviki, sanayi ve ticaret odalarında geliştirilen projelerde proje paydaşı olarak görev alan esnaf ve sanayicilerimizden başlayarak, vize işlemlerinde odaların destek olmasını sağlayabiliriz. Ülkemizin dış ticarette daha kuvvetli bir konuma gelmesi için ticaretin temelinde yer alan esnaf, tüccar ve sanayicimizin de kuvvetlendirilmesi mecburiyettir. Bu dönemde ticaretin artması ve vize probleminin önüne geçilmesinin çözümü de, ticaret ve sanayi odalarının öncülük yapmasından ve bakanlıkların da desteğiyle vize işlemlerinin kolaylaştırılmasından geçmektedir.
Dış ticaretin önemi göz önüne alındığında, oda çalışanlarının işlerini daha verimli bir şekilde yapabilmeleri büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, bu çalışanlara yeşil pasaport verilmesi, Türkiye’nin uluslararası ticaret ve işbirliği alanındaki potansiyelini daha iyi kullanmasına ve işletmelerin küresel pazarda daha rekabetçi bir konuma gelmesine katkı sağlayacaktır. Yeşil pasaportun verilmesi konusu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından değerlendirilmelidir. TOBB, sanayi ve ticaret odası çalışanlarının uluslararası projelerdeki önemini ve işlerini daha etkin bir şekilde yapmalarının sağlanması için bu konuyu dikkate almalıdır. Umarım yeşil pasaport konusundaki bu düşüncelerimiz, uluslararası işbirliğini güçlendirmeye ve Türkiye’nin küresel pazarda daha rekabetçi bir konuma gelmesine katkı sağlar.