albert genau logo“Albert Genau Bir Tasarım, Ar-Ge ve Satıș-Pazarlama Șirketidir”

Cam balkon sistemlerinin öncü markalarından Albert Genau Yönetim Kurulu Başkanı Adil IŞILDAK ile gerçekleştirdiğimiz röportajda yeni binaları, bayilikleri, ürünleri ve marka yeniliklerinden bahsettik.

 

 

Yeni ofis binanızdan biraz bahseder misiniz?

Nisan 2017’de yeni ofis binamıza taşındık. Kendimize ait 5 katlı yeni binamızda, sayısı artan çalışma arkadaşlarımıza da rahatlıkla yer verebiliyoruz. Çünkü eski ofisimize sığamıyorduk. Tamamlanması 4 yıl süren ve 1.000 m2 olan bu binanın inşaatına büyük emek harcandı. Bir taraftan bayilerle ilişkilerimiz devam ederken, bir taraftan da ürün geliştirme devam ediyordu. Tabii bu da bizi zorladı. Karar verirken de bir mimar, bir içmimar arkadaşımız ve ben; birçok şeyi gözeterek ve en ince detaylara kadar inerek çalıştık. Türkiye’de standart dışı ürün aradığınızda ve içinize sinen ürün bulamadığınızda maalesef tek bir yol kalıyor; bunu çevrenizde yapabilecek insanlara ulaşmak ve onlar yoluyla hayallerinizi gerçeğe dönüştürmek. Biz de bu şekilde hayallerimizi gerçekleştirmeye çalışıyoruz.

Dekorasyonunuzda imalatı size ait kısımlar oldu mu?

Evet, çoğunu kendimiz imal ettik. Parkenin rengini veya dokusunu bile değiştirdik. Bütün masa ve sabit mobilyalar bizim tarafımızdan tasarlandı. Önceleri çelik kapı ve ahşap kapı imalatı yapan ve uzun yıllardır bizimle çalışmaya devam eden arkadaşlarımız var. Onlar çok kalifiye elemanlar ve yaklaşık 15-20 yıldan beri onlarla birlikte yolumuza devam ediyoruz. Biz böyle şeyleri dışarıya yaptırsaydık, çok daha ucuza mal ederdik elbette. Ama içimize sinmesi için bizim tarafımızdan yapılması ve tasarlanması gerekiyordu.

Buraya geldiğinizde bir teknoloji firmasına geldiğinizi hissediyorsunuz.

Bu bina çok büyük bir ihtiyaçtı. Aşağıda bir showroom katımız var ve orada ürünlerimizi elimizden geldiğince sergileyeceğiz. Müşterinin kaç kişi çalışıyorsunuz, teknolojiniz nedir gibi sorularının cevabını binanın kendisinden almasını istiyoruz. Albert Genau bir tasarım, Ar-Ge ve satış pazarlama firmasıdır. Bunları müşteriye gösterecek bir konsept yaratmak istedik ve bunu başardığımıza inanıyorum. Bunda mimar arkadaşlarımızın payı büyüktür.

 

albert genau w69a

 

Bina girişinizdeki Zen bahçesini çok sevdim.

O bir içmimar arkadaşımızın tasarrufuydu, “Böyle yapalım” dedi. Ben de sadelikten çok hoşlanırım. Albert Einstein’ın şöyle bir sözü var: “Her şey sade olmalı, ancak basit olmamalı.” Tasarımla ilgili bir şey duymuştum: Ne fazla ne de eksik olmalı, her şey kıvamında olmalı. Minimalizm bize bu konuda ışık tutuyor. Ancak orada şöyle bir sorun karşımıza çıkıyor, minimalizmi abartırsanız, yavanlaşma ihtimali var.

Binanın oluşumundan bahsedecek olursak, ne şekilde detaylandırıldı, bu binada neler var?

Giriş katında, gelen misafirlerimize firmamızın hangi ürünleri yaptığının anlatılacağımız bir showroom bölümü bulunuyor. Burada görüşlerimizi paylaşıp onlardan kesitler sunacağımız bir masamız var, buna 365 günlük bir fuar merkezi diyebiliriz. Onun bir kat üstünde ise satış pazarlama katımız var. Orada genel koordinatör odası ve 15 kişilik toplantı salonu mevcut. Bir üst kat ise Ar-Ge katımız. 5 katlı olarak tasarladığımız binanın özellikle bir katını Ar-Ge’ye ayırmak istedik. Firmamızın esas kimliğini oluşturan unsur, Ar-Ge konusundaki başarılarımızdır. Onun üstündeyse yönetim katı var. En üst katta da kafeterya ve misafir ağırlama salonumuz bulunuyor.

Showroomunuzda Leonardo Da Vinci gördüm, size nasıl bir ilham kaynağı oldu?

Da Vinci’nin hayatını çok bilmememe rağmen, çizimleriyle ve her alanda yaptığı kombine çalışmalarla, onun sadece bir mekanik tasarımcı değil, insan anatomisiyle ve bilimle de alakalı komple bir entelektüel olduğunu görüyorum. Bize o açıdan ilham kaynağı oldu, tek yönlü bir kişi değil, her alana kafa yoran bir insan. Biz de yarattığımız ürünlerde, bu nasıl kolay kullanılır, montajı nasıl daha kolay yapılır, nasıl sökülür, bakım kolaylıkları nasıl sağlanır gibi soruların hepsini çok yönlü düşünerek tasarlamaya çalışıyoruz.

Yeni Ofis binası dışındaki yeniliklerinizden de bahseder misiniz?

Albert Genau, sektörün lideri olarak yeni ürünlerini tasarlarken sadece kaliteyi değil imalatı ve montajı düşünmek sorumluluğunu taşıyor. Daha gelişmiş ürünler tasarlandıkça imalat daha karmaşık ve hassas hale geldi. Bayilerimizin imalatını hızlandırmak ve ürün kalitesini artırmak için Ar-Ge bünyemizde cam balkon Punch-pres makinesi tasarladık. Bu makine, ısıcamlı katlanır sistem Tiara Twinmax ve ısıcamlı sürme sistem SlideMaster özel işlemlerini hızlıca ve hatasız yapıyor.

Albert Genau cirosunda ihracat, gözle görülür şekilde yerini almaya başladı. Dış Ticaret Birimi kapasitesini arttırıyor. Benim de odağımdaki işlerden bir diğeri Albert Genau’nun ihracat ayağı. Müşterilerimize farklı dillerde verdiğimiz hizmeti geliştirebilmek için mevcut çalışanlarımıza ek olarak İspanyolca ve Rusça bilen personeller istihdam ettik. Yurtdışı pazarlardaki bayilik altyapımız güçleniyor, markamızı temsil edecek bayiliklerle bulunduğumuz coğrafyalarda marka bilinirliğimizi geliştirmeye odaklanıyoruz.

Sektörün tüm dünyada kalbinin attığı fuar olan Fenster Bau’da yerimizi alıyoruz. Almanya’nın Nürnberg şehrinde düzenlenen bu fuarda, katlanır cam sistemlerinde dünyada söz sahibi markalarla aynı alanda bulunacağız. Dünyadaki tanınırlığımızı artırmak için güçlü bir adım olduğunu düşünüyoruz.

Albert Genau olarak tasarım kimliğimizi güçlendirecek yeni ürünleri piyasaya sunmaya devam edeceğiz. Ar-Ge ekibimiz, balkonları farklılaştıran camlı küpeşte sistemleri üzerine odaklandı. 2017 içerisinde ısıcamlı küpeşte sistemi Balcomax isimli ürünü piyasaya sundu. Isıcamlı küpeşte sistemi hem ısıcamlı konseptimize uygun hem de tüm cam balkon sistemlerimiz ile kusursuz uyum içerisinde kullanılabilen bir sistem.

albert genau w69b

Sizin ürünlerinizin bayileriniz açısından bir özelliği ve onlara yararı var. Bize bayilikleriniz ve satış politikalarınızdan bahseder misiniz?

Bizim iki ana hedefimiz var: Bir tanesi bayilik yapımızı güçlendirmek, diğeri de son kullanıcıyı tetikleyerek bayimize göndermek. Aslında balkon camlamayı biraz tarif edecek olursak, arka arkaya birkaç evre geçirdi. Birincisi, bu ürünün hiç bilinmediği bir zamandı. Biz 15 yıl kadar önce ilk kez fuara katıldığımızda 43 m2’lik bir standımız vardı, o fuara altı tane seriyle gittik, bütün müşteriler bize uzay mekiği görmüş gibi bakıyorlardı. O dönemde 1311 bayilik başvurusu oldu, fakat o yıl 20 tane bayilik verdik. Bu, işin seçicilik tarafı! Zira bizim işimizin sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için uzun dönemli bir yapı olması gerekiyordu.

İş geliştirme ve pazarlama çalışmalarımız sayesinde müşteriyi direkt bayilerimize gönderiyoruz. Bunun için kurduğumuz ekip, sabah akşam bunun üzerine çalışıyor. Bu bayilerimizin de hoşuna gidiyor, müşteri “Albert Genau markası sizde var mı?” diye geliyor.

Balkon camlamanın başlangıç dönemlerinde bilen bilmeyen, herkes işin içine girdi. Bu karmaşa yaklaşık 7-8 sene sürdü. Sonradan diğer firmalar da kendilerini geliştirip eli yüzü düzgün sistemler yapmaya başladı; ancak bu firmaların hemen hemen hepsi esnaf olarak hareket ettiler, her gelene malzeme verdiler. Sizde de aynı malzeme var, yanınızdaki dükkânda da aynı malzeme var; belirli bir süre sonra ürün marka değil de emtia haline geldi. Emtia haline gelince müşteri, piyasadan en ucuzunu almaya çalıştı. Bu sefer kâr oranları düştü. Alüminyumcular bu işin karlı bir iş olduğunu düşündü, bütün ekstrüzyon firmaları bu ürünleri kendi raflarına koymaya başladılar. Bu işe girmiş olan, yani apolet olarak “Ben cam balkoncuyum” diyen firmalar da bu sefer kâr edememe sorunu yaşadılar ve yol ayrımına girdiler. Biz de o dönemde sorduk, “Siz ne yapıyorsunuz?” Bazıları dediler ki, “Biz hem bu işin montajını yapıyoruz, hem de tali bayilerimiz var, onlara ürün veriyoruz.” “Peki biz bu ürünü size Albert Genau markasıyla versek” dedik. “Verin ama sizin ürününüz bize fiyat olarak yüksek gelir, tamam kalite özellikleri çok iyi, ama mevcut müşteri potansiyelini kaybedebiliriz” dediler.

Bizim bir Statü markamız vardı, bu markamıza bir anlam yükledik. Dedik ki, biz de emtia ürünü Statü markası altında verelim, bizim de serimiz olsun, aynı iki ürünü aynı bayilik adı altında birleştirelim. Bayilik görüşmelerine gittiğimizde onlara şu teklifi götürdük: “Siz bu bardaktan mı su içiyorsunuz, bunun içindeki su mu, bardağı değiştirin, bizim bardağımızla su için, fiyat aynı, ürün aynı, hatta biz iki yıl garanti veriyoruz. Bir marka veriyoruz, bu Statü markasıdır ve biz size karlılığınızı yükseltecek başka bir ürün daha verelim. İşletmenizi ileri götürebilecek ve gelecekte sizin kar edebileceğiniz sürdürülebilir bir yapı oluşturalım.” “Tamam” dediler. Önerimizin altında matematiksel bir denklem var; bu denklem hem son kullanıcıya kazandırıyor, hem de bu işi yapan kişiye kazandırıyor.

Vilfredo Pareto’nun 20/80 diye bir oranı var. Bizim satışımızın ortalama yüzde 20’si Statü, yüzde 80’i de Albert Genau. Penetrasyonumuz hep gelir düzeyi yüksek olan illerde idi. Küçük il ve ilçelere penetrasyonumuz çok zordu. Şimdi oralara Statü’yle gidiyoruz. İlçelere kadar penetrasyonumuz yükseldi. Bu bayilik sayımızın son bir yıl içerisinde altmış kadar arttırdı. Önceleri cam balkoncu yapmak istediğimiz firmalara giderken, şimdi cam balkoncu olmuş ve biraz önce konuştuğumuz yol ayrımına gelen firmalar bizi tanıyor, bayilik başvurusu için buraya dönüyorlar. Biz de bu konuda seçici davranmaya çalışıyoruz. Şu an bayi adetimiz 160. Kısmet olursa, 2018 yılı içinde 200’ün üzerine çıkarmaya çalışacağız.

albert genau w69c

Projelere giriyor musunuz ve bu konuda bayilerinize destek oluyor musunuz?

Ankara’da YDA Söğütözü Projesi var, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin karşısında, galiba beş veya altı blok, bildiğim kadarıyla bunlar Ankara’nın en değerli daireleri. Geçen sene mimarları, hem yeni yaptığımız küpeşteyi, hem de üzerindeki balkon camlamayı incelemek üzere bir grup halinde fuara geldiler, Avrupa Birliği onaylı test raporlarımızı istediler. Projelerine nasıl destek olacağımız konusundaki danışmanlığımız hakkında görüştük. Bir bayimiz bu işi aldı ve orada çalışmaya başladı. Bu akılcı bir yaklaşım, neden? Çünkü o binaya baktıkları zaman onu bir bütün olarak görecekler ve hiç kimse bir parçasını değiştiremeyecek.

Danışmanlık dendiğinde akılda şekillenmiyor olabilir. Burada ismini vermeyeceğim bir proje söyleyeyim, üç ay uğraştık, önceleri bu projenin mimarı ve proje müdürü, “Balkonlar camlanmayacak” demiş. Satın alanlardan da çok büyük tepkiler almışlar. Satıcılar 20 m2 balkonunuz var, “Camlayabilirsiniz” demiş. Oturum başlayacak, biri beni aradı, “Adil Bey gelin bir bakın” dedi. Dedim ki “Bizi çağıran falan olmadı, hatta arkadaşlarımı gönderdim proje için, bir şeyler yapabilir miyiz diye, bizi reddettiler.” “Siz ona takılmayın, ben sizi patronla görüştüreyim” dedi. Patrona gittik, “Biz bunu böyle yaptık ama bu işi nasıl çözeceğiz?” dedi. Biz o binaya konsültasyon yaptık, balkonlar nasıl camlanabilir hale gelir diyerek bir çalışma yaptık. Mevcut balkonun üzerine hareket edecek şekilde yeni bir profil tasarımı yaptık ve kadavrayı yeniden diriltmiş olduk, mimariyi kurtardığımızı düşünüyoruz. Dediler ki, “Siz tekelsiniz.” Neden tekel olalım, bizim Ankara’da 13 bayimiz var. Hepsi farklı fiyatlar verebilir. Mimarlara, yüklenici inşaat firmalarına ve hali hazırda yaşanılan konut sitelerine ulaşan ekibimiz, akıllara takılan sorulara cevap buluyor. Mimarların ve proje uygulayıcı firmaların proje hazırlarken, balkon ve cephe ile ilgili bizden de görüş almaları her iki taraf için de olumlu sonuçlar getiriyor.

Bir proje birimimiz oluştu, bunun bizim açımızdan bir faydası var, toplu iş olarak alıyoruz, bayilerimize aktarıyoruz. Aynı zamanda da, hem kullanıcıya, hem yapının yatırımcısına, hem de mimarına faydamız olduğunu düşünüyorum.

Albert Genau is a design, R&D and sales-marketing company

In the interview we made with Adil IŞILDAK, the Chairman of Board of Directors of Albert Genau, a leading trademark in Glass Balcony Systems, we discussed the new buildings, agencies, products and innovations of the trademark.

Powered by OrdaSoft!