Fırtınalı Günler
Bugünlerde herhalde en zor şeylerden birisi bir yazı yazmak ve içerisinde bulunduğumuz durumu diğer insanlara anlatmaktır. Bu yazı bir de ekonomi üzerine olacak ise hele bir de hayatımızda hiç şahit olmadığımız, yaşamadığımız bir sürecin içerisinde ise bu imkânsız gibi…
Ancak hayat devam ediyor, fırsatlar her zaman var ve olacaktır. Bizler neresinde ve ne kadar olacağız, telaş aslında bu durumda! Bir sektörden söz etmek çok mümkün değil ekonomik olarak, çünkü her şey birbirine hep tezim olmuş bir konudur, insan hayatında ve ekonomide düz çizgi grafiği ve sabit ses, ölüm demektir. Oysa yukarı aşağı hareketli bir grafik ve sürekli değişken aralıklar ile çıkan ses hayat olduğunu, nefes aldığını, nabzın attığını gösterir. Ancak kazanç grafiğin hareketleri gibi kimi zaman aşağı, kimi zaman yukarı çizgiler ile hayatta olduğunu gösterir. Biz belli zamanlarda kazanır, belli zamanlarda kaybederiz ama biz kazanırken kaybeden kaybederken kazananlar ile sistem devam eder. Önemli olan yaşam belirtisinin devamıdır.
Evet bugün de böyle bir süreçteyiz. Biten hiçbir şey yok; sadece süreci doğru yönetmek var. Sonuna kadar desteklerim ve ispatı çok kolay olan bir konudur: krizin fırsata dönüşmesi. Bütün dünya savaşlarından ve krizlerden insanların bir kısmı başarı hikayeleri ile çıktı. Birlikte düşünelim milyonlarca liralık ticaretin tam içinde olan Fetö şirketlerinin yerini kimler aldı? Hangi süreç durdu? Neyi bulamadık neyin eksikliği oldu bu süreç? Bu onlar için bir krizdi, yerini alanlar için ise fırsat, en basit örnekleme ile.
İşletmelerde tüm süreçlerin değişeceği bir döneme giriyoruz. Bu süreçte değişimini doğru yönetmek önem kazanıyor. Satış süreçlerinden başlayacak olan değişim, üretim, satın alma ve dijitalleşme gibi işletmelerin tüm alanlarına yansıyacaktır. İşin kalbinde ise her zaman finans yönetimi olacaktır. Belki de yakın planda üretim şekliniz, ürün gamınız değişecektir. Belki de işletme şekliniz! İlerleyen günlerde pazarlama, finans, satın alma mühendislik vb. hizmetleri belki de artık işletme dışından yöneteceğiz. Muhtemel o ihtişamlı restoranlar artık devasa mekanlarda masada müşteri ağırlamak yerine bu hizmeti bizlerin mekanlarında veriyor olacak. Başladı bile; menüyü seçiyorsun, restaurant garson ile yolluyor, yiyip içiyorsun sonra garson herzeyi toparlayıp gidiyor. Bu sistem yakında yerini alacak, bu da sosyal yaşamda işletme anlayışına yön verecek.
Elbette en önemli unsur her zaman finans ve onu yönetmek olacaktır. Gelecek günlerin, dünyanın yaşadığı en büyük kriz günleri olacağını planlıyor isek şunları da önümüzde tutmak zorundayız. Maliyetleri azaltıcı uygulamalara ağırlık vermek, inovatif olarak, tasarım ve Ar-Ge çalışmalarını hızlandırmak, ihracat pazarlarına açılmak ve var olan pazarları genişletmek. Bu unsurları gerçekleştirmek içinse, işletme yönetimi açısından, kaliteden ödün vermeden, rekabet gücünü düşürmeden, likiditeyi koruyarak ürün veya hizmet üretim süreçlerini yönetmek hedeflenmelidir.
Finansal yönetim açısından da devletin açıkladığı destek paketleri iyi takip edilmelidir. Bu dönemdeki avantajları kullanabilmek ve çıktılarından faydalanmak önemli likidite kaynağı olacaktır. Nakit akışı için, bu kaynakları kullanmanın yanı sıra, satın alma süreçlerini gözden geçirmeli ve stok olabildiğince uzaklaşma yolu seçilmelidir. Stokların nakde dönüştürülmesi hedeflenmelidir. Stok yönetim sistemleri çok iyi kurgulanmalı, stok yönetimi olabildiğince tedarikçiler üzerinde bırakılmalıdır. Tedarik süreci göz önüne alınarak, güvenli stok miktarı dikkate alınarak, minimum ve optimal stok seviyesiyle operasyon yürütülmelidir. Rekabet alanları gözden geçirilerek, fiyat avantajı sağlanacak alternatifler gözden geçirilmelidir. Nakit akışına etkisi olan üretim operasyonu süreçlerindeki gereksiz, tekrar eden, verimsiz süreçler ortadan kaldırılmalıdır. Etkin tahsilat süreci en önemli likidite aracıdır. Nakit akışını etkileyecek, tahsilat süreçleri gözden geçirilmelidir. Alacaklar, takip tabloları ile günlük takip edilmelidir. Müşteri alacak riski doğru yönetilmelidir.
Kritik müşteri, önemli tedarikçi listesi yapılmalı ve bu nakit akışında öncelikli sıraya yerleştirilmelidir. Daha hızlı sevkiyat süresi ile teslimat süreleri iyileştirilmeli ve nakit satışlar artırılmalıdır.
Bu fırtınalı dönemden başarı ile çıkanlar, likiditesini doğru yönetenler çok daha büyüyerek, güçlenerek bu süreçten avantaj elde edecekler. Her kriz sonrası yeni fırsatlar olacaktır. Likiditesini doğru yönetenler bu fırsatları değerlendireceklerdir.
Alüminyum sanayisi olarak çok hazırlıklı olalım, muhtemelen Avrupa üzerinde ciddi bir pazar oluşacak. Bilindiği üzere Avrupa insanı bizler gibi hızlı adapte olamaz ortama, bu da Çin tarafına bakış açısının belli bir müddet negatif olacağını düşünür isek Avrupa pazarında iyi bir potansiyel bulabileceğimizi düşünüyorum. Elbette hep ön planda tuttuğumuz inovatif ürünler ile. Sağlıklı, Başarılı günleriniz olsun.
