binaaÖdüllü Mimarlık ve Araştırma Stüdyosu BINAA, Projeleriyle Uluslararası Ölçekte Ses Getirmeyi Sürdürecek

Mimarlık ve araştırma stüdyosu BINAA’nın Kurucusu Yüksek Mimar Burak PEKOĞLU ile markanın kuruluş aşamasını, tasarım yaklaşımı ve farklı yönleri ile gelecek hedeflerini içeren keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

 

 

 

 

binaa 1

Röportajımıza başlarken bize kendinizden bahseder misiniz?

1984 yılında Eskişehir’de doğdum. Liseyi Robert Kolej’de okudum. Yüksek lisans derecemi, 2011’de Harvard Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden (Graduate School of Design) aldım. Mimarlık lisans eğitimimi, 2008 yılında uluslararası öğrenci başarı bursuyla kabul aldığım Buffalo, New York’taki New York Eyalet Üniversitesi’nde tamamladım. Skidmore, Owings & Merrill’in (SOM) New York, Schimidt Hammer Lessen’in (SHML) Aarhus, Danimarka ve Pelli Clarke Pelli Architects’in (PCPA) New Haven gibi uluslararası ofislerde tasarımcı olarak çalışmalar yürüttüm. Yerel ve uluslararası konferanslara, jürilere katılım gösterdim. Bilgi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi mimarlık bölümlerinde mimari proje dersleri verdim. Yıldız Teknik Üniversitesi`nde proje dersleri vermeyi sürdürüyorum. 2012 yılında kurucusu olduğum mimarlık ve araştırma stüdyosu olan BINAA’da (Building Innovation Arts Architecture) sıradışı ve yenilikçi projeleri hayata geçiriyoruz. BINAA olarak imza attığımız  Sakarya, Hendek’teki S2OSB (Sakarya 2. Organize Sanayi Bölgesi) yönetim ofisi ve konferans salonu projesiyle  Architizer A+Awards’da, 2017’de uluslararası mimari+metal kategorisinde birincilik 1’incilik ödülünü kazandık. 8 yıldan bu yana inşa ettiğimiz uluslararası ağımızı, Türkiye’deki keşfedilmeye açık potansiyellerle birleştirmeyi, İstanbul’daki tasarım ve araştırma odaklı stüdyosunda yetenekli tasarımcıları bir araya getirerek farklı bakış açılarından beslenmeyi, yerel ve uluslararası olarak geliştirmeyi hedefliyoruz.

BINAA’nın kuruluş aşamasında nelerden ilham aldınız?

Amerika’da 7 sene süren mimarlık eğitimim ve 3 senelik pratik tecrübemden sonra Türkiye’ye döndüğümde iki tarafın mimarlık yapış şeklini karşılaştırma ve farklılıkları keşfetme sürecim oldu. Aslında burada kalışım planlı değildi. Bir hocamın tavsiyesi üzerine Bilgi Üniversitesi’nde proje dersine dahil oldum. Aynı zamanda pratik anlamda da tecrübelerimi devam ettirme, iş yapma fırsatım oldu. Türkiye’ye döndüğümde, Bursa’daki Argül Weave isimli projemizi bitirmiştik ve aslında o proje bana bir geçiş süreci yaşattı. Projeyi benim Harvard’daki hocam Edwin CHAN’in tanıştırdığı, Alman fotoğrafçı Thomas MAYER ile dokümante etmiştik. Proje, araştırmaya yönelik sıradışı içeriği dolayısıyla uluslararası anlamda birçok yayında yer bulmuştu. Bitmiş bir işimiz, geçmişteki uluslararası tecrübem, birtakım reflekslerin oturmuş olduğu bir dönem vardı. Bir yandan da işler alıyordum ama henüz ofis yoktu. “Yer kiralayayım, isim olsun”dan ziyade, bunu karşılayabilecek bir proje olması, ekibi oluşturabilecek bir finansman olması gerekiyor, bir proje almak yetmiyor. BINAA, uluslararası pratikteki gözlemlerim üzerine araştırma odaklı bir tasarım stüdyosu olarak 2012`de kuruldu. İlk etapta bunun bir mimari ofise dönüşmesi gündemde değildi. Sonuç odaklı değil daha çok süreç odaklı bakıyordum, sonrasında yaptığımız işler doğrultusunda araştırma odaklı bir mimarlık pratiğine evrildi.

Peki BINAA’yı nasıl tanımlıyorsunuz? Sizi rakiplerinizden farklı kılan özellikleri neler?

Mimarlığı tek başınıza yapamazsınız; ekip olarak kolektif biçimde yapabilmek gerekiyor. Ekip içinde herkesin kendi işinin patronu olması ve aldığı sorumluluğu yerine getirmesi gerekiyor. Ofiste yatay hiyerarşi olması herkesin kendini rahatça ifade etmesine olanak sağlarken alınan sorumlulukları arttırıyor. Bu da süreç içerisinde çok fazla şey öğrenmeyi sağlıyor. Bilgiyi, tecrübeyi artırma üzerine bir kültür oluşturmak istiyoruz. Karar alırken tartışıyor ve fikir paylaşımında bulunuyoruz, birbirimizin bakış açılarından besleniyoruz. Ekipte herkesin farklı özellikleri var, ne zaman farklılıkları bir arada tutabilirseniz o zaman sinerjiyi yakalarsınız.

binaa 2 

Mimari tasarımda nasıl bir yaklaşıma sahipsiniz?

Bir karar verirken, 10 kere düşündüğümüz oluyor. Türkiye şartlarında olması gerekenden yavaş ilerliyoruz ama günün sonunda içimize sinmeyen bir şey ile karşılaşmamış oluyoruz.  Aslında olması gerekeni yapmaya çalışıyoruz. Mimarlık, sadece tasarım yapmayı değil, o tasarımın nasıl uygulanacağını da tarifleyebilmeyi gerektiriyor. Birtakım altyapısal ve görünmeyen girdileri düşünmek zorundasınız; statik, mekanik, elektrikten tutun, oradaki karmaşık ilişkileri görebilmeniz, tasarlayabilmeniz lazım. Bu da sindirilmesi ve profesyonel anlamda çalışılması gereken kapsamlı bir süreç.

Mimar olarak bizler bir nevi orkestra şefiyiz. Çoğu mimarın yapmayı amaçladığı gibi alışılmışın dışında düşünebilmek için projeye; mühendisler, iş insanları, sanatçılar, zanaatkarlar gibi farklı disiplinlerden bakabilmek gerekiyor. Her projenin içerisinde bir öğrenme süreci oluyor. İşin görünmeyen taraflarını da çok fazla düşünüyoruz, tartıyoruz ve ona göre bir tasarım süreci planlıyoruz. Dünyada yeni bir üretim varsa o konuda araştırma yapıyoruz. Yereldeki üreticilerle sürekli görüşme halindeyiz, onların sınırlarını zorlarken ortaya orijinal tasarımlar sunabilmekten keyif alıyoruz. Stüdyo, saha ve üretim süreçlerini senkronize edebildiğiniz zaman ortaya başarılı ürünler çıkıyor.

binaa 3

Nasıl bir iş yapış modeli uyguluyorsunuz?

Yaptığımız işi kategorize etmek gerekirse bunu üç modele ayırabiliriz. 1’incisi; en başından bir işverenle oturup konseptten uygulamaya kadar ilerlettiğimiz süreç. Bu, daha nadir karşılaştığımız bir durum ama olduğunda da hakkını verdiğimiz ve oldukça keyif aldığımız bir iş yapma modeli. 2’ncisi; yeniden kimliklendirme dediğim, mevcut yapılar üzerinden ilerlettiğimiz bir model. Bu tür projelere “Problemi nasıl çözebiliriz?” diye bakıyoruz ve yeni kullanıcısına nasıl adapte edilebilir diye sorguluyoruz. 3’üncüsü ise; donanım ve birikimimden kaynaklı olarak danışmanlık konusu. Üç boyutlu modelleme ile kompleks yapıların detay ve uygulama modellerini doğrudan üretime yönelik oluşturabiliyoruz. Bu konu; proje yönetimi, bütçe kontrolü ve optimizasyon anlamında yatırımı sağlıklı hale getirerek sürece değer katıyor.

İmzanızı taşıyan projelerden örnek verebilir misiniz?

Uygulanmış ve ön plana çıkan projelerimiz arasında; Bursa`da tasarladığımız Argül Weave ofis projesi, Architizer A+Awards`ta, 2017`de, uluslararası mimari + metal kategorisinde 1’incilik ödülü kazandığımız Sakarya`daki S2OSB Yönetim Ofisi ve Konferans Salonu projesi, Serdivan Houses, Çengelköy Residences, Interia ve bu sene açılışını yaptığımız Hendek Cami sıralanabilir. Sakarya Kütüphanesi, Mardin Kütüphanesi ve Sakarya Altgeçit de tamamlanan projelerimiz arasında yer alıyor. Süreçleri devam eden Ovacık Villa, No58 Bostancı Ofis ve İznik`te çalıştığımız bir çiftlik evi projemiz var.

Gelecek hedeflerinizden bahsedebilir misiniz?

BINAA`nın ilk 5 yılı yapılanma süreciyle geçti. Önümüzdeki yıllarda da hedefimiz; edindiğimiz birikimlerle, daha çok içimize sinen, yerel ve uluslararası ölçekte daha iyi projelere imza atmak. Bizi anlayabilecek işverenlerle karşılaşmak, yaptığımız projelerin uluslararası anlamda ön plana çıkabilmesi, bizim için çok değerli. Aynı zamanda projeleri yaparken de doğru ekiplerle karşılaşabilmek gerekiyor. Bize iyi bir proje gelirse, ekibi projeye göre şekillendirerek ona uygun bir orkestra kurabiliriz. Amacımız, çok hızlı değil, kontrollü büyümek; aldığımız işleri sağlıklı bir şekilde ve içimize sinerek teslim etmek. İşimizi severek yapıyoruz ve çalıştığımız her ölçekte çevreye ve kullanıcıya yönelik değer katabilmek bizi heyecanlandırıyor.

Değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederiz. Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mı?

Win&ARTProje - ALU&Art Dergileri olarak bize zaman ayırdığınız ve katkılarınız için çok teşekkür ederiz.

Award-Winner Architecture & Research Studio BINAA is to Keep on Creating Impression at International Level with Its Projects

We interviewed with Burak PEKOĞLU, Master Architect, the Founder of the Architecture & Research Studio BINAA, on the phase of foundation of the brand, his design approach, and on his goals for the futures with their distinctive features.

binaa 4

Powered by OrdaSoft!