“Takip Eden Değil, Takip Edilen Firmayız”
4 El Makine ve Dörtel Kalıp yöneticilerinden Sayın Hüseyin KARABACAK ile sektöre dair bir röportaj gerçekleştirdik. Firmalarının hikâyesini kendisinden dinledik.
Bize kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
Kısaca hayatta hiçbir zaman “keşke” kelimesini kullanmayan, yaptıklarıma o günün doğrusudur diyen, doğrunun her zaman kazanacağına inanan düz bir insanım.
Firmanızın kuruluş öyküsünü anlatabilir misiniz?
1960’lı yıllarda babam Şeref KARABACAK’ın Finlandiya’nın kurduğu Türk kablo firmasında kalıpçı olarak başlamasıyla bizim serüvenin de temelleri atılmış oldu. 78’li yıllarda Türkiye’nin ilk özel kalıphanesini rahmetli Hasan GENÇ ile ortak açtı. 1980 ihtilalinde kapatmak zorunda kalındı. Dört kardeş olarak baba mesleğini seçmemiz bizi 90’lı yıllarda tekrar kalıphane açmaya yönlendirdi. Bu süreç 1994 krizine kadar devam etti. 1996 yılında ise şu anki ismiyle temellerini attığımız Dörtel Kalıp kuruldu. Günümüze kadar birçok krizde ayakta kalmayı başardık. İstanbul merkezli firmamız, 2024 yılı başlarında öncelikle 4 El Makine, ardından Dörtel Kalıp bölümlerini doğum yerimiz olan Sakarya Karasu’ya taşıdı.
Firmanızın faaliyetleri ve ürün grupları hakkında bilgi verir misiniz?
İstanbul Beylikdüzü’ndeki merkez ofisimizle hem tasarım hem de lojistik çözümleri üretebiliyoruz. Yenilenmiş üretim imalatımızı ise Karasu ilçemizde başlattık. Başlıca alüminyum ekstrüzyon kalıp imalatı, fabrika içi yan makine imalatı, yerli ve yabancı pres demontaj ve montaj, expres, elektrostatik boya, eloksal, dökümhane sıfır ve ikinci el satış ile satış sonrası hizmetler bölümlerimizi devreye aldık. Ayrıca, gelişen teknolojiye ayak uydurmak için kurduğumuz Vulcanmex firması ile fabrika içi tüm tüketim ürünlerine ulaşabileceğiniz internet satış sitemizi de devreye aldık. Şu an, üç kuşaktır devam eden nadir firmalardan biri olduğumuzu söyleyebilirim.
Yeni yatırımlarınızdan bahsedebilir misiniz?
Sektörümüzde bilindiği üzere yüksek kapasiteli daha büyük pres girişleri artmaktadır. Biz de hizmet sektörü olarak bu yatırıma paralel şekilde kendi yatırımlarımızı yönlendirmekteyiz. Öncelikle 10 inç, 12 inç, 14 inç, 20 inç gibi pres yatırımları yapıldı ve bu nedenle gündemde kalıp ve mühre bolster çapları da büyümekte. Bu preslerin kalıp ve ön takımlarını işleyecek numerik kontrollü yatay torna, yatay cnc, tel erozyon ve taşlama gruplarını sürekli yeniliyoruz. Her zaman kalıpçıların ekstrüzyon firmalarının bir adım önünde olmasını ilke edinerek yatırım yapmaktayız. Dörtel Kalıp olarak, her zaman Ar-Ge ve inovasyona önem veren bir zihniyetle hareket ettik. Her platformda üniversite-sanayi iş birliğini destekledik. Güdümlü projelerde yer aldık veya bu projeleri yürüttük. Hedeflerimiz doğrultusunda 1 saatlik maksimum üretim kapasitesine ulaşmak, hız kalıplarını optimize etmek, tesis verimliliğini artırmak, minimum iş gücü ile üretimi yönlendirmek, otomasyon ve robotik kontrol bölümlerini genişletmek, elektrik ve gaz kaçaklarını minimize ederek fabrika içi yenilenebilir enerji kullanımını artırmak ve karbon ayak izimizi azaltmak için tüm inovasyon çalışmalarımız devam etmektedir. Bu süreçte iş birliği yaptığımız birçok firmada önemli ilerlemeler kaydettiğimizi belirtmek isteriz. Yeni pres alımı ile kapasite artırımı düşüncesi yerine, mevcut preslerin verimliliğini artırarak yatırım yönlendirilmesi yapan zihniyetin kazanç sağladığını gözlemledik.
Çözüm ortaklarınızı seçerken hangi kriterleri dikkate alıyorsunuz?
Firmamız iç ve dış partnerleriyle tek ilke üzerinde hareket etmektedir; dürüstlük. Daha önce belirtiğimiz gibi, biz düz insanlarız. Çözüm ortaklarımızla da aynı şekilde devam ediyoruz ve etmekteyiz. Öncelikli tavsiyemiz, şirket içi eğitimlerin artırılmasıdır. Çözüm ortaklarımızla birlikte, sorunların köküne inerek kalıcı çözümler üretmeyi hedefliyoruz. Ön koşulumuz, bataklığı kurutmaktır.
Markanızı diğer markalardan ayıran özellikler nelerdir? Sizce başarılı bir marka olmanın olmazsa olmazları neler?
Rahmetli babamdan aldığım ilk miras dürüstlük, ikinci mirasım ise mesleğimdir. Bu değerleri Dörtel Kalıp bünyesinde koruyup kollamak ve gelecek kuşaklara bayrağı teslim etmek en büyük hedefimdir. Kuruluşumuzun ilk yıllarında söylediğim ve yazdığım makalelerde de belirttiğim gibi; fiyatı minimize edilmiş kalitesi maksimum hedeflerimiz, Dörtel Kalıp’ın sürekliliğini baki tutmaktır. Yılların verdiği tecrübe ile hiçbir zaman takip eden değil, her zaman takip edilen bir firma olduk. Markamız, kişiliğimizin bir yansıması haline geldi. Bu da daha önce bahsettiğim ilk temel şartımız olan dürüstlük ve doğruluk sayesinde oldu. Belki kısa vadede kazanamayabilirsiniz ancak her zaman uzun vadede kazanacağımıza inandık. Biz kimseyi yarı yolda bırakmadık; ihtiyacı bitenler yarı yolda durakta indi. Markalaşmak ise o durakta inenleri tekrar trene bindirmektir.
Fuar faaliyetleriniz ve fuarların iş bağlantılarınıza etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sektörel fuarlarda birçoğunda katılımcı olarak yer almaktayız. Katılımcı olmadığımız fuarlarda da ziyaretçi olarak bulunmaktayız. İkili görüşmelerin her zaman daha etkili olduğunu gördük. Fuarlar bizlerin yaptığı yeni ürünlerimizi sergileme, inovasyonlarımızı tanıtma ve tanışma platformlarıdır. Yeni firmalar ve yeni iş kolları ile irtibat kurabileceğimiz sektörel fuarları desteklemeye devam ediyoruz. Tabii ki hep birlikte yaşadığımız pandemi, geçmiş yaşam alışkanlıklarımızda büyük değişikliklere yol açtı. 2020-2021 yıllarının etkileri daha yoğundu ve hala devam etmektedir. Bu değişikliklere ayak uydurmak biraz zaman alacaktır. Ancak, olmazsa olmazımız olan fuarlarımızdan da taviz veremeyeceğimizi gördük.
Alüminyum sektörüne ilişkin bugün ve gelecek değerlendirmelerinizi dinlemek isteriz.
Alüminyum sektörümüzde kişisel tüketim üzerinden geçmiş yıllarda da sürekli bilgi verdik. Kişisel tüketimimiz 3.5 kg seviyelerindeyken, bunu ülke içinde 8-10 kg seviyelerine çıkarabildik. Tabii ki gelişmekte olan ülkelerde bu rakam daha da yüksek. Öncelikle, gelişmiş ülkelerde kişisel tüketimin 40 kg’lara kadar yükseldiği görülmektedir. Avrupa’da ise bu oran 37 kg’lara dayanmıştır. Aslen rakiplerimiz ağaç, demir, plastik sektörleridir. Bu sektörlerden bizim sektörümüze hangi grupları dahil edebiliriz? Her firma kendi bünyesinde mimar ve mühendis arkadaşlar çalıştırarak ağaç, demir ve plastikten devşireceği ürünler üzerinde inovasyonlarını yapmalı diye düşünüyorum. Ayrıca, kişisel tüketimi yüksek olan ülkelere yapılan ziyaretlerde doğru gözlemler yapılmasını tavsiye ederim. 01.01.1987 resmi iş başlangıcımın ardından 37 yıllık sektör görüşümde söyleyeceğim çok şey var ama kısaca; zamanın gereksinimlerinde teknoloji yatırımı yapan firmaların her zaman kazandığını gözlemledim.
2024 yılını sektörümüz açısından değerlendirebilir misiniz?
2024 yılı gelişini, 2022 Mart ayından sonra göstermişti. Pandemi sonrası yaşam şartları ve global dünyada yüksek konteyner fiyatlarının tekrar düşmesi, Türkiye’den alüminyum sektör tedarikçilerini yeniden Uzak Doğu’ya yönlendirmiştir. Bu nedenle elimizde yüksek kapasiteli üretim tesisleri yarı kapasitelere düşmüş, bu da rekabeti peşinden getirerek kârlılığı minimize etmiştir. Ülkemizdeki seçimlerin üretim tesislerini etkileyen kararları, buna paralel çevremizdeki Azerbaycan-Ermenistan, Rusya-Ukrayna, İsrail-Filistin savaşları da ekonomimizi etkilemiştir. Evet, her şartta zor bir yıl ama bilinmelidir ki, krizler hiçbir zaman sürekli değildir. Bu nedenle firma eksiklerimizin tamamlanarak daha verimli üretim ve kalite esaslarına yatırım yapmak gerekmektedir. Global olarak kişisel tüketimin azaldığı pazarda kendimize yer açmak gerekmektedir.
Hedef, plan ve beklentilerinizden bahsedebilir misiniz?
Kendi çapında hedeflerine ulaşan, yeni hedeflerini belirleyen ve sektörde takip eden değil takip edilen bir firma konumunda olmak, en azında doğru yolda olduğumuzun kanıtıdır. Kalıp tasarımı ile yapay zekâyı birleştirerek, geçmişteki 200 bin kalıp arşivimizden başarı oranı en yüksek seçenekleri belirleyip en hızlı sonuca ulaşmanın araştırmasını yapmaktayız. Sektörümüze yapay zekânın en verimli kullanımını siz müşterilerimize ulaştırmanın haklı gururunu da yaşamaktayız. 2025 yılına az bir zaman kaldı. Türkiye ekonomik hamlelerinin sonuçlarını 2025 yılında pozitif görmeye başlayacağımıza inanan bir firma olarak, yeni yerimizde, yeni üretim kapasitemiz ve yeni yatırımlarımızla varlığımızı sürdüreceğiz.
Yenilikçi teknolojilerin benimsenmesi, sürdürülebilir üretim yöntemlerinin yaygınlaştırılması ve kalite standartlarının yükseltilmesi gibi konularda birlikte çalışarak, Türk alüminyum sektörünü global arenada daha güçlü bir konuma getirebiliriz.
Değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederiz. Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mıdır?
Son olarak söylemek istediğim, biz rakip değil meslektaşız. Birlikten güç doğar ilkesinden yola çıkarak, sektörü birleştiren platformların Türk alüminyum sektörünü menfaat gözetmeksizin her alanda ve her konumda tanıtması ve temsil etmesi gerekmektedir. Biz de sektörümüzün sesi olan Win&ARTProje ve ALU&Art Dergileri’ne, bu platform için teşekkür ederiz.
“We are a Company Not Following, but Being Followed”
We had a mini interview with Hüseyin KARABACAK, one of the managers of 4 El Makine and Dörtel Kalıp, about the sector. We listened to the story of their companies directly from him.