İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun KÜÇÜKOĞLU: “İnşaat Malzemelerinde Yerli Üretimin Artırılmasının Yolu Ar-Ge’de”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından başlatılan inşaat malzemelerinde yeri üretimin gücünün artırılmasına yönelik çalışmaları değerlendiren Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun KÜÇÜKOĞLU, “İthal edilen ürünlerin tamamına yakını, Türkiye’de üretiliyor. İhtiyacımız; Ar-Ge faaliyetlerimizin geliştirilmesi, ithal ürün kullanımının sınırlandırılması ve ihracatımızın gelişimine de katkı verilmesidir.” dedi.

 

imsad 1

Röportajımıza başlarken bize İMSAD’ın sektördeki konumu ve gelecek hedefleri hakkında bilgi verebilir misiniz?

Bugün 89 firma, 52 sektör temsilcisi dernek ve 3 üniversite üyesiyle sektörü tek çatı altında toplayan Türkiye İMSAD, inşaat malzemesi sanayisinin tüm gruplarını temsil ederek sektörde önemli bir rol ve sorumluluk üstleniyor. 36 yıllık bir çatı kuruluşu olan Türkiye İMSAD’ın üyeleri, yaptıkları yatırımlarla, ticari faaliyetleriyle, yarattıkları istihdamla ve dış ticaretteki başarılarıyla, ülkemizin kalkınmasına yüksek katkı sağlıyor. Gelecek yıllarda katkımızın öneminin daha da artacağına inanıyoruz. Türkiye İMSAD olarak, sektörümüzün yurtiçi ve dışında yüksek gelişme potansiyelini görüyoruz. Bu gelişimin istikrarlı ve sürdürülebilir olması adına faaliyetlerimizi geliştirmeye kararlıyız. Bir önceki dönemde yönetimde birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızla yürüttüğümüz projelerimize, yeni dönemde de tüm hızıyla devam edeceğiz. Üyelerimizden gelecek katkı ve öneriler ile yeni projeleri de hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Türkiye İMSAD’ın mart ayında gerçekleştirilen 37. Olağan Seçimli Genel Kurulu’nda Yönetim Kurulu Başkanı seçilmenin gururunu yaşıyorum. Derneğimizin sektördeki etkin gücünün daha da yukarılara çıkarılması için tüm gücümüzle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Türkiye İMSAD ülkemizin gelişiminde lokomotif, sektörde ise önemli rol ve sorumluluğa sahiptir. Söz konusu bilinç ile 2020-2023 döneminin gelişen koşullarına tam uyum sağlayarak ülkemiz ve sektörümüz adına öncelikli olarak odaklanmamız gereken konuları kolektif birikimimiz ile belirleyeceğiz.

İnşaat malzemeleri sektöründe son dönemde neler yaşandı? Sektörü nasıl bir gelecek bekliyor?

Türkiye inşaat malzemesi sanayisi, oldukça zor bir dönemde aldığı önlemlerle üretmeye devam ederek, küresel pazarda güvenilir bir iş ortağı olduğunu bir kez daha gösterdi. İnşaat malzemesi sanayisinde özellikle satış kanallarını çeşitlendiren firmaların, kapanan ve açılan pazarları hızlı ve etkin bir şekilde yönettiğini görüyoruz. Alıcılara ürün sağlarken en önemli güçlükler lojistik tarafta; limanlarda, sınır geçişlerinde ve depolarda yaşandı. Avrupa pazarında bu sorunlar hızlıca çözülebildi. Bunun dışında hammadde tedarikinin sürekliliği de hassasiyetle yönetilmesi gereken bir alan oldu. Finansal süreçlerin de her zamankinden fazla bir hassasiyetle yönetildiğini söyleyebiliriz. Devlet ve finans kurumları tarafından sağlanan destekler en verimli şekilde kullanılmaya gayret edildi.

İnşaat malzemesi sanayi üretimi 2020 yılı ilk çeyreğinde yüzde 8,1 büyüme gösterdi. Covid-19 salgını ile ortaya çıkan koşullar nedeniyle inşaat malzemeleri sanayi üretimi nisan ayında bir önceki yıla göre yüzde 24,1, mayıs ayında yüzde 26,8 düştü. Haziran ayında ise inşaat malzemesi sanayi üretimi geçen yılın haziran ayına göre yüzde 27 arttı. Haziran ayındaki üretim artışında ara verilen işlerin yeniden başlamasıyla dış pazarların açılması etkili oldu.

Türkiye, inşaat malzemesi üretiminde dünyanın en büyük 5 ülkesinden biri. 2019 yılında 21,5 milyar dolar değerinde 50 milyon ton inşaat malzemesi ihraç eden inşaat malzemesi sanayimizin rekabet gücü ve istihdam kapasitesini koruması, ülkemiz ekonomisi için de son derece önemli. Bulunduğumuz coğrafyada ve tüm kıtalarda ihracat yapma kapasitesine ulaşmış Türkiye inşaat malzemeleri sektörü, gelişimi ile ülkemiz adına gururlanmamızı sağlıyor. İnşaat malzemesi sektörü, inşaat endüstrisinin sanayi tarafını temsil ediyor ve ülkemizin dış ticaretine, istihdam ve büyümesine olan katkısıyla müteahhitlik, mimarlık, gayrimenkul ve teknik müşavirlik sektörlerinden ayrışıyor. Ağırlıklı taşa-toprağa dayalı, kendi maden yataklarımızdan elde edilen madenlerin işlendiği bir sektörden bahsediyoruz.

imsad 1a

Türkiye, inşaat malzemesi üretiminde dünyanın en büyük 5 ülkesinden biri konumunda yer alıyor. Ekonomi için stratejik öneme sahip olan sektör, Türkiye’nin dünyada üstün bir rekabet gücü sergilediği en önemli sektörler arasında bulunuyor. İnşaat malzemeleri sektörü, dünya ihracat sıralamasında ilk 10 ülke içinde yer alıyor. 2019 yılında ihracatı 21,5 milyar dolara ulaşan inşaat malzemesi sektörü; şu anda otomotiv, tekstil ve hazır giyimden sonra en yüksek ihracat yapan 3’üncü sektör olarak ekonomiye katma değer sunuyor. Türkiye’nin toplam ihracatının miktar olarak neredeyse 3’te 1’ini, inşaat malzemeleri sanayisi gerçekleştiriyor.

Otomotiv de dahil olmak üzere, ülkemize en yüksek katma değer, inşaat malzemesi sektörü tarafından sağlanıyor. Ülkemiz için stratejik öneme sahip olan sektörümüz Türkiye’nin dünya çapında rekabet edebildiği sektörler arasında bulunuyor ve dünya ihracat sıralamasında ilk 10 içinde yer alıyor. 2019 yılında ihracatı 21,5 milyar dolara ulaşan inşaat malzemesi sektörü şu anda otomotiv, tekstil ve hazır giyimden sonra en yüksek ihracat yapan 3’üncü sektör konumunda. Türkiye’nin toplam ihracatının miktar olarak neredeyse 3’te 1’ini, inşaat malzemeleri sanayisi gerçekleştiriyor.

İnşaat malzemesi sektörü, halen dünyada 100’ün üzerinde ülkeye ihracat yapıyor. Bir taraftan ülke ve bölge çeşitliliği artırılırken diğer taraftan global trendler takip edilerek ürün çeşitliliğinin artırılması ve katma değerli ürün üretimine öncelik verilmesi gerekiyor. Rakiplerimiz karşısında avantajlı konumda kalmak ancak bu şekilde mümkün olabilir. Aksi takdirde ihracatımız miktar olarak artsa bile birim değer olarak gittikçe azalacaktır. Önümüzdeki süreçte şüphesiz inşaat sektörü ve inşaat malzemeleri sanayisi sağlıklı yaşam için yeni alanlara yönelecek. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere sürdürülebilir, çevre dostu ve enerji verimli ürünlere yönelik ilgi daha da artacak.

Bugün 89 firma, 52 sektör temsilcisi dernek ve 3 üniversite üyesiyle sektörü tek çatı altında toplayan Türkiye İMSAD, inşaat malzemesi sanayisinin tüm gruplarını temsil ediyor. 36 yıllık bir çatı kuruluşu olan Türkiye İMSAD’ın üyeleri; yatırımları, ticari faaliyetleri, yarattıkları istihdam ve dış ticaretteki başarılarıyla ülke kalkınmasına yüksek katkı sağlıyor. Türkiye ekonomisinin gelişiminde lokomotif, sektörde ise önemli rol ve sorumluluğa sahip olan Türkiye İMSAD, Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasına yönelik çalışmalarını soluksuz sürdürüyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından başlatılan inşaat malzemelerinde yeri üretimin gücünün artırılmasına yönelik yürütülen çalışmalara ilişkin görüşlerinizi alabilir miyiz? Sizce yerli üretimin desteklenmesi için ne tür çalışmalara odaklanılmalı?

Yerli üretimin desteklenmesi için Ar-Ge faaliyetlerinin geliştirilmesi gerekiyor. Ar- Ge faaliyetlerinin geliştirilmesi, hali hazırda ithal edilen akıllı malzeme diye de adlandırdığımız katma değerli ürünlerin ülkemizde üretilerek ithalatımızın azalmasını sağlar. Verilere baktığımızda en çok ithal ettiğimiz ürünlerin ya ölçek veya kapasite sorunu sebebiyle ithal edilen yapı kimyasalları, armatür gibi ürün gruplarındaki hammadde ve yarı mamuller olduğunu ya da katma değerli elektrik malzemeleri ve özellikli demir, çelik ve alüminyum ürünleri olduğunu görüyoruz. Ülkemizin hem miktar hem de kalite açısından tüm ihtiyacını karşılayabilecek kapasitemiz olmasına rağmen, seramik, boya, aydınlatma, doğal taş, yalıtım malzemesi gibi ürün gruplarında dahi ithal edilen ürünler var. Ancak pandemi sürecinde özellikle gayrimenkul sektöründe bu yaklaşımın değiştiğine ve birçok ithal ürünün yerini yerli ürünlerin aldığına tanık oluyoruz. Artık mümkün olduğu kadar ihracatın arttığı ithalatın azaldığı bir dengeyi kurmaya çalışmalıyız. Ülkemizdeki inşaatlarda özellikle yerli ürünlerin kullanılması gerektiğini, Türkiye İMSAD olarak her platformda dile getiriyoruz. Bunu bir yerli malı seferberliği olarak değerlendirebiliriz.

Türkiye inşaat malzemesi sanayisi gelişen, değişen ve yükselen tüketici beklentileri ile önemli gelişim hareketi içinde. Sadece kendine değil içinde bulunduğu coğrafyaya yetecek kadar üretim gücümüz bulunuyor. Dolayısıyla Türkiye inşaat malzemeleri sanayisi, bugün ithalatının 3 misli ihracat yaparak ülkemizin gelişimine kritik fayda sağlıyor. Hedefimiz, Covid-19 sonrası 5 yıllık süreçte ithalatın 4 misli ihracat seviyesine ulaşmak ve ülkemize sağladığımız cari fazlayı artırmaktır. Çünkü teknik, teknolojik, altyapı ve insan kaynağı açısından bu potansiyele sahibiz. Bulunduğumuz coğrafyada ve tüm kıtalarda ihracat yapma kapasitesine ulaşmış Türkiye inşaat malzemeleri sektörü, gelişimi ile ülkemiz adına gururlanmamızı sağlıyor. Ürünlerimizin fiyat ve kalite performansı, güvenilirlik ve rekabet gücümüzü artırırken, aynı zamanda pazar payı ve pozitif algının da artmasına olanak veriyor. İçinde bulunduğumuz bu ‘yeni normal dönemde’ sabırlı, planlı ve stratejik hazırlıklarla, gelişimimizin artan ivme ile devam edeceğine eminiz. Gelişmiş ülkelerin de aralarında bulunduğu ihracat portföyümüz, kapasitemiz, rekabetçilik gücümüz, gelişen algımız da; ülkemize yönelik inşaat malzemeleri ithalatını azaltma potansiyelimizi işaret ediyor.

Yerli üretimin desteklenmesine yönelik kamu ve özel sektör tarafından atılan adımları nasıl buluyorsunuz?

İthalatı azaltma sürecinde kamu ve özel sektörün yerli yapı malzemesi kullanımında örnek hamleler atmasını önemsiyoruz. Referans olması açısından özellikle gündemde örnek oluşturan büyük projelerde yerli malzemelerin daha yüksek oranda kullanımı ithalatı azaltma adına hem algı hem de miktarsal boyutta katkı verecektir. Ardından dünyaya açılma imkânı yakalanarak Türk malı malzeme her yerde kullanılması sağlanabilir. Sektör ancak bu şekilde niş ürünlere geçebilir. İtalya buna güzel bir örnek. İtalya’ya baktığınız zaman, bugün aklınıza herhangi bir İtalyan seramik markası gelmez. ‘İtalyan seramiği’ gelir. Markalar ön plana çıkmaz ama ‘Ceramic Of Italy’nin şartları içerisinde öyle iyi destekler görürsünüz ki onun bir parçası olmaktan gurur duyar ve dünyada fark yaratırsınız. Bunu Türkiye’de sağlayabilmek; fırsatları değerlendirip, zaman, finans ve insan kaynaklarını düzgün ve hızlı kullanmak adına yapacağımız çok iş var.

Değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederiz. Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mı?

İnşaat malzemeleri sektörü olarak bugün,  yeni dönemin yol haritalarını netleştirme, oluşturma gayretindeyiz. Pandemi dönemini üretkenlik ve mücadele anlamında yüksek başarı ile yöneten sektörümüz, şu an geleceğe odaklanma sürecinde. Yaşanan global değişikliklerin ülkemizin gelişimini olumlu etkileyeceğini, bu süreçte proaktif, hazırlıklı ve tedbirli olmamız gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye, küresel anlamda daha stratejik, daha güçlü bir ülke olma yolunda önemli bir fırsat yakaladı.  Bu fırsatı çok iyi değerlendirmeliyiz. Hem bulunduğumuz coğrafyada hem de dünya ihracat pazarında öne çıkan ülkelerle rekabetimizi sürdürürken bu zorlu dönemi lehimize çevireceğimize inanıyoruz. Win&ARTProje ve ALU&Art Dergileri olarak, inşaat malzemeleri sektöründe yaşanan gelişmelere dikkat çektiğiniz için teşekkür ederiz.

Tayfun KÜÇÜKOĞLU, Board Chairman of İMSAD Turkey: “R&D is the Key of Increasing the Domestic Production of Construction Materials”

In consideration of the efforts initiated by the Ministry of Environment and Urban Planning intended to increase the power of domestic production in the construction materials, Tayfun KÜÇÜKOĞLU, Board Chairman of İMSAD Turkey, stated that: “Nearly whole of the products being imported are produced in Turkey. What we need is to increase our R&D activities, limitation on the use of imported products, and contribution to the development of our export sector” .

Powered by OrdaSoft!